DONANMA MECMUASI 18 / Ağustos.1911
DONANMA MECMUASI 18 – Ağustos.1911
İttihat kuvveti, kuvvet selameti, selamet de saadeti tevlid eder.
sevgili Trablusgarbımızda canavar İtalyanların esnayi ricattaki ilk ve son hattı müdafaaları.
DONANMAYA İHTİYAÇ KAT’İ VARDIR
Geçen hafta neşr olunan Cerideyi Askeriye refik muhteremimizde intişar edip inzarı tahayyülde demir yollar ile döşenmiş bir sahayı vatan tecelli ettiren, mülkümüzün her köşesinde lokomotiflerin gidip gelmelerini temin eden ve bu suretle bize baş döndürücü bir ziyafeti nazariye tertip eyleyen şimendifer makalesini dretnotların kalın ve şekil, aynı zamanda haysiyet ve azimeti milliye ye mesnet olan demirlerine rabt etmek istiyoruz. Tabii bizim de saikimiz münafii vataniyedir. Bu cihetle bizde içtihadımız yüzünden bir infiale maruz kalmayacağımızı ümit ederiz.
Şimendifer makalesinin esasını arzuyu umumi ile cemi edilen iane teşkil ediyor. Donanmaya lüzum olmadığı iddia olunarak bu ianenin demir yollarına sarfı daha muvaffak olacağı ispat ediliyor. Binaenaleyh biz de meselenin bu cihetinden başlıyoruz. İtiraf olunduğu veçhile donanma ianesi arzuyu umumi ile cemi ediliyor. Hatta bu umumda başta padişah hazretleri bulunmak üzere sahibi makale ile hükümet bile dâhil. Sahibi makalenin iane ceminde elinde iane sandığı olduğu halde Haydarpaşa vapurunda bizzat bezl hamiyet eylediği der hatır edilince şimendifer makalesinin hurucuna kadar sahibi makaleyi de arzuyu umumi dâhilinde olarak kabul etmeye mecbur veya içtihadı hilafında olarak iane toplar görünecek kadar arzuyu umumiyenin kuvvetli olduğunu teslim etmekte muztarr bulunuyoruz. Bahusus hükümetin teklifi ve milletvekillerinin tensibi üzere hakan mahluan mücevheratını iane cemiyetine terk etmek suretiyle de bu arzuyu umumiyi teşvik olunuyor.
Hal böyle iken sahibi makale âleme karşı ictihadatını saklayıp da şimdi böyle bir zamanda ortaya koyuvermesine bir türlü mana veremiyoruz. Yahut zahir hal ile kıyas edilecek olur ise bu ictihadatını tarihin pek çok safahatını tahattur etmeyerek sonradan hâsıl etmiş olacağına kanaat getiriyoruz. Bu tezat nedir? Tarihi harp bize gösteriyor ki Osmanlılar – şimendifer – yerine vücudu beşerin kuvveyi mihanikiyesi tatbikatıyla kati murahil eylediği ve aynı harekete tabi bulunan düşmana her nerede olur ise olsun kuvveyi kafiye kudret kahiranesiyle yetişip ezdiği ve cihanı titrettiği bir zamanda bile donanmanın kıymeti ve kudretini takdir ettiler. Bizi bozgunluğa yüz tutar ise daha mükemmelini ibhar ve seyyah iye koymaktan çekinmediler. Donanmanın vücuduyla bu devleti hakimenin bekasına kail olarak para, emek sarfından usanmadılar.
Sayfa: 1602
Ve samt fikriyesine emin olduğumuz sahip makale bizim ile beraber kaildir ki beşerin masdar olduğu efailin hepsinde bir şemi menfaat mevcuttur. Binaenaleyh her şeyden tecrit etmiş bir hamiyet yoktur ve olamaz. O halde şimdiye kadar verilen ve her birinin nakdine himmet olduğuna şüphe olmayan paraların sayiki ise selamet umumiyeyi vataniyedir. Bunda umum efrat milletin menfaati vardır. Herkes memleketinin sayeyi selametinde kemali emniyetle meşguliyeti nispetinde bir istifade temin eder. İşte milletin verdiği iane ile yine onların hepsine birer istifade tevzii eylemek ancak ianenin donanma inşasına sarfıyla mümkündür. Çünkü denizin hususiyeti yoktur. Şimendifer ise bir tarik hastır. Bu gibi malum hususiyette ise selamet mahduttur. Ma heza şu cümlelerle şimendifer aleyhinde olduğumuz zan olunmasın. Onun temin edeceği istifadeyi kabul ve tastık ederiz. Şimendifere büsbütün lüzum yoktur fikrini kabul etmiyoruz.
Şüphesiz demiryolları, girdiği memlekete selamet temin ettiği gibi servet ve ticarette ithal eyler. Binaenaleyh ianeyi umumiye ile inşa olunacak askeri hatların güzergâhına mesadüf olacak memleket halkı, menfaat umumiye ile beraber, menfaat hususiyete istihsal eder. O halde mezkûr hatların sahayı faaliyetinden hariç kalan memleket ahalisi kendi parasıyla başkalarının iktisap servet etmelerine pek de nazarı hoşnutu ile bakmayacaktır. Bu cihetle iane cemi de pek az bir zamanda sefere müncer olur.
Hâlbuki donanma inşası için sureti ahirle de iane cemi mümkündür. Bilfarz tütün ve müskirat saire ye hafif zamlar icra olunmak üzere bir kanun kabul olunabilir. Bu zamdan hâsıl olacak meblağ karşılık tutularak edilecek istikraz vasıtasıyla hali hazırda birkaç kıta dretnot ısmarlamak kabildir. Fakat demiryolu inşa etmek üzere böyle bir zam yapılamaz. Yukarıda arz edildiği veçhile bu zamdan bir kısım halk umumdan fazla bir menfaat temin edeceği için böyle mugayir adalet bir kanun teklif olunamaz. İşte şimendifer makalesinin isnat eylediği noktayı esasiye üzerine mümkün değil demiryolu inşa edilemez. Bu halde bize öyle geliyor ki arzuyu umumiyenin üzerinde bir şimendifer geçirerek onu rehnedar etmekten ise cereyan tabiyesine terk eylemek daha muvaffak olurdu.
Donanmanın ademi lüzumunu ispat etmek üzere şimendifer makalesi, zikr eylediği misalleri hissen intihabda pek isabet edememiş olduğunu zan ediyoruz. Geçen Yunan muharebesinde Yunanlıların donanması olduğu halde ordusunun zaafından dolayı bizim sahile taarruz edememiş. Fakat unutmamalıdır ki galebemizin şaşaasını inkişaf ettiren bahren mağlup olmamız olmuştur; Bu suretle muzaffer ordumuzun dört milyon tazminat ile teselliyeden çıkmasına hayli medarı oldu. Rusya muharebesinde ise Hoberat paşanın planları Serdar paşa tarafından asla nazarı itibara alınmamış ve hatta Hoberat paşaya – Tunanın mensubu düşman tarafından
Sayfa: 1603
tutulduğu bahane edilerek – karadan İstanbul’a gelmesi emir olunmuş ise de paşayı müşaraleyh <<deniz tarikiyle gelen bir amiral, karadan gitmez>> cevabını vererek maiyetinde bulunan vapur ile düşmanın topları arasından Karadeniz’e çıkmıştır. Hususen mukayese muntaki olmak için tarifin kuvvetleri binde bir muvazeneyi nispiye bulunması iktiza eder. Yunanın kuvayı biryesini beş yüz bine iblağ ediniz; Buna kuvvetli bir de donanma veriniz. Sonra neticeyi mukayese ediniz. Zan ederim ki neticede Atina’da göreceğiniz hesapların pek yanlış olduğuna kani olursunuz.
BİNGAZİ ŞEHRİNİN KROKİ USULÜYLE HARİTASI.
Esasen bu nazariyelerden sırf nazar edelim de bir dereceye kadar ameli olarak devam eyleyelim. Bunun için de Avusturya ve Rusya ile harp ettiğimizi farz edelim. Dediğiniz veçhile askeri hatları mevcut olsun; altı yüz bin kişilik seyyar ordumuzda istediğimiz mahalde hazır bulunsun. Şimdi Avusturya ile harp ediyoruz. Avusturya hududuna altı yüz bin askeri sevk ettik. Askerin adedi nüfusu umumiye tabi olduğu için Avusturya’nın bizden ziyade asker çıkaramayacağını farz etsek bile bizden noksan asker sevk edeceği de kabul olunamaz. Binaenaleyh kuvvetlerin
Sayfa: 1604
müsavi olduğunu tasavvur ediyoruz. Bizim bahriyemiz olmadığı için Avusturya bahren serbesiyet mutlak iye sahiptir.
Bizden iyi bilirsiniz ki harp, düşmanı her ne suretle olursa olsun talebi sulha icbar etmektir. Bu halde Avusturya hükümeti, donanmasıyla on veya yirmi bin kişilik bir kuvveti mesela Avlunya limanına sevk eder. On bin kişilik bir kuvvet ise donanmanın ateşi altında belki elli bin kişilik bir kuvvete mukavemet edebilir. Binaenaleyh o kuvveti tevkif için kuvveyi mevcudunuzdan elli bin kişi ayırmaya mecbur olursunuz. Hâlbuki siz, düşmanın hücumunu badelvuku anlayabileceğinizden kuvveyi mukavemet vasıl oluncaya kadar orada bulunan halk havf ve heyecan şedit içinde oldukları halde meskenlerini terk edeceklerdir.
Bu hercü ve merciden ise memleketin o köşesinde bir sefalet başlayacaktır. Sonra düşman karaya ihraç ettiği askeri tekrar irkab ederek bir semti meçhule açılır; Projeye sevk eder. Siz oranın müdafaasına koşarsınız, aynı zamanda düşmanın husule getirmek istediği karışıklığı ve bil netice hâsıl olacak sefalete mani olamazsınız.
Daha sonra Selanik, İzmir, Beyrut, İskenderun, Mersin ve adalara hücum eder. İşte bu mahallerde işlerini yoluna koyup da temini maişet eden yüz binlerce halkın ahenk maişetleri haleldar olarak sefil kalır. Bu suretle harp aleyhinde bir cereyan ve neticesi ise talebi sulh olur. Siz ahaliye bu hareketleri kuru bir numayişten ibaret
Sayfa: 1605
olduğunu mümkün değil anlatamazsınız. Çünkü bu millet bütün efradını erkânı harp olarak yetiştiremez. Bahusus Avusturya, donanmasını birkaç kısma ayırıp bilfarz üç mahalle hemen aynı zamanda hücum ederse noktamız küreyi muhafaza için kuvveyi asliyeden yüz bin kişi kadar ifraz etmeye mecburiyet hâsıl olacaktır ki bittabi bu da kuvveyi umumi yenin zaafını intaç eder.
Denildiği veçhile nikat el zeme tahkim olunsa bu suretle düşman hücumu mani edilmiş olur mu? Misal olarak zikir olunan Port Artur’u, Japonlar cepheden hücum ederek zapt etmediler. Port Arturu zapt eden kuvvet, kendi kuvveyi bahriyesinin himayesi tahtında olarak Dalini’ye çıktı. Projenin tahkimi Morto limanını muhafaza edemez. Bu suretle Morto limanına ihraç olunan düşman, projeyi zabt edebilir. Bu halde nikat lazime tahkim olunmak ile beraber yine bunları icabında muhafaza etmek üzere bir kuvvet ifraz eylemek icap ediyor. İfraz olunan bu küçük kuvvetlerin mecmuu ise oldukça mühim bir yeküne baliğ olur ki bu da kuvveti umumiyeyi topallaştıra bilir. Rusya ile harp ettiğimiz faraziyesine göre, Bahrisefid de hükümet mezkürede Avusturya’nın oynadığı rolün aynını icra edebiliyor. Karadeniz’e gelince: altıyüzbin kişilik ordu, Erzurum’da düşman ile çarpışırken, Rusya Karadeniz donanmasıyla Karadeniz boğazının gerek Rumeli ve gerek Anadolu sahiline ihraç edeceği her hangi bir kuvvet ile İstanbul’un kuvveyi maneviyesini mahvedebilir. İstanbul’u dehşetle tehdit eder. Bu halde bulunan bir merkezin sevkiyat ve levazımat askeriyeyi matlup veçhile idare edip edemeyeceğini tabii sahibi makale bizden daha iyi takdir eder. Bu veçhile hatta Osmanlı ordusu hudutta galip gelse bile merkezin tahtı tehditte kalması yüzünden talibi sulha aman demeğe mecbur olacağımız aşikârdır.
Farz edelim ki sahillerimizi istihkâm ile muhafaza etmek mümkün olsun. Sözü uzatmamak için yalnız İstanbul’un muhafazasını temin edelim. Karadeniz boğazı haricinde Rumeli sahilinden Vasili koza ve Anadolu sahilinden Riva’ya kadar olan sahili tahkim etmemiz muktezi gibi görünür. Her iki sahilin nikat muhtelife sinin dörder istihkâm inşa eylemek icap etse, hali hazır donanmasına mukabele edebilmek üzere bahri istihkâm, zırhlı kuleleri ve cesim toplarıyla lâakal bir buçuk milyon lira ile vücuda gelebileceğinden bu halde sekiz istihkâm için on iki milyon lira sarf etmek lazım gelir. Bu on iki milyon lira ile altı kıta dretnot inşa olunabilir. Bu suretle beheri on adet cesim topu hamil olmak üzere altmış toplu müthiş ve seyyar bir istihkâma sahip olunur ki bunların göreceği işi mümkün değil hiçbir istihkâm yapamaz. Aynı zamanda bu müthiş istihkâm Akdeniz’e, Bahriahmer’e, Basra’ya da gider.
Sayfa: 1606
şimdi bu yekûna Karadeniz ve Akdeniz boğazlarına inşası lazım gelen istihkâmları ve sonra Avlunya, Selanik, İzmir, Beyrut, Basra vesaire istihkâmlarını da ilave ediniz. Hâsıl olacak yekûnu donanmaya sarf edilecek meblağ ile mukayese eyleyiniz. İşte sâlif ül beyân maruzatla tezahür etmiş olmak gerektir ki yalnız seyyar altı yüz bin kişilik bir ordu ile selameti vatan temin edilemiyor. Şimdi donanmamız olduğuna göre selameti vatanı tetkik edelim.
Rusya ile hali harpdeyiz, eğer Karadeniz’e hâkimiyeti bahriyeyi ihraz eder isek İstanbul sureti kati yede tahtı emniyette bulunur. Şurası muhakkaktır ki zamanımız harplerinde belki bir saat müddetin büyük bir kıymeti harbiyesi vardır. Yani düşmandan bir saat evvel istihzarat harbiye de bulunmak bir galibiyeyi katiyeyi temin edebilir. Bu halde mademki Karadeniz’e hâkimiz; hem Beran hem behren sevkiyatı askeriyede bulunarak bilfarz altı yüzbin kişiyi Erzurum’a on beş günde sevk edebilirsek behren hâkim olduğumuza göre aynı askeri on günde sevk eyleyebiliriz. Çünkü bizim için istenilen miktarda, elli, altmış bin askeri bir anda ve İstanbul’dan iki üç gün zarfında Trabzon’a sevk edebilmek mümkündür. Bu hesapça beş gün bir zaman kazanılır ki bu müddetin bir muzafferiyeti katiye temin edemeyeceğini hiç kimse ispat edemez. Fazla olarak nikat mustahkemenin muhafazası için terk edeceğimiz kuvvetleri de – donanma kuvvetine istinaden – meydanı harbe sevk edebilmek suretiyle kuvveyi asliyeyi kabartmış oluruz. Eğer kuvveti bahriyemiz Karadeniz’e hâkim olmaz ise yine İstanbul’u tahtı emniyette bulundurmak mümkün olur. Karadeniz boğazına istinaden pek güzel bir huruç hareketi yaparak düşmanın karaya asker sevk etmesine mani edebiliriz. Husus en tahtelbahirlerimiz düşmanın hareketini akim bırakabilir. Aynı hal Avusturya için de vakıadır. Preveze veya Avlunya da bir es el harekemiz olmak şartıyla kuvveyi bahriyemiz Avusturya’nın kuvveyi bahriyesinden dun olsa bile hükümet mezkûra karaya asker ihraç edemeyeceği gibi böyle bir teşebbüste pek tehlikeli olur. Donanmasıyla da bizi ezebilecek bir hareket katiye icra edemez. Emin olmalıdır ki eğer bizim Arnavutluk sahilinde bir es el harekemiz olsaydı şimdiki donanmamız hiç olmakla beraber İtalya hükümeti Trablus işgalini pek ziyade düşünecek idi.
Hateme olmak üzere şunu da zikr edelim ki eğer seyyar bir ordu ve müstahkem bir sahil ile selameti vatan mümkün olsaydı bir karış sahile malik olan Avusturya’nın donanmaya lüzum görmemesi icap ederdi elbette denilemez ki Avusturya zengindir. Binaenaleyh donanmasını keyfi için inşa ediyor. İtalya, Fransa ve Almanya’yı zikr etmiyoruz. Bunlar için müstemleke politikası takip ediyor denilebilir. Fazla olarak manzumeyi devliyeden birine
Sayfa: 1607
dâhil olmaya mecburiyetimiz zahirdir. Zan olunur ki ittifakına dâhil olacağımız devletlerin kuvvetiyle bizim kuvvetimiz arasında bir muvazeneyi tesbiye bulunması iktiza eder. Hâlbuki şimendifer makalesinin fikrine göre bizden başka kuvveti bahriyesi olmayan bir hükümet bulunmayacaktır. Acaba bu nakısa bu meselede bir arıza teşkil etmez mi?
Hülasa el hülasa olarak zikr edilmeğe sahip makalenin fikri veçhile mülkümüzü demir yolları ile tefriş ettiğimiz halde bile selameti vatan noktayı nazarından bu memleket donanmadan istiğna gösteremez. Bu cihetle tezahür etmiş olsa gerektir ki donanma ordunun mütemmimi, ordu, donanmanın tamamıdır.
20.teşrin evvel.1327
Birinci daire – sekizinci şube
Birinci yüzbaşı
Rıza Şakır.
DONANMAYA LÜZUM VAR MI?
BU KERE HEYETİ İDARE AZALIĞINA TAYİN OLUNAN BAHRİYE FERİKLİĞİNDEN MÜTEKAİD HÜSNÜ PAŞA HAZRETLERİ
MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ BEYŞEHİR ŞUBESİ HEYETİ
OSMANLI AFRİKASI
DONANMA CEMİYETİ BEYOĞLU MERKEZ ŞUBESİ AZASINDAN BAHRİYE ERKÂNI HARB BİNBAŞISI OSMAN TEVFİK BEY
İSTİKBALİN TURGUT REİSİ KIRK KİLİSEDE ÜÇÜNCÜ KOL ORDU İNŞAAT KISMINDA SALİH EFENDİNİN KERİMESİ NERİMAN HANIM
MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ ZONGULDAK ŞUBESİ HEYETİ
1 – REİS EVVEL MEHMET EFENDİ. 2 – REİS SANİ YASEF EFENDİ. 3 – AZA MEHMET MAKSUT EFENDİ. 4 – AZA MEHMET SALİM EFENDİ. 5 – AZA AHMET EFENDİ.
MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ KAYSERİ ŞUBESİ HEYETİ
1 – AHMET MUAMMER BEY. 2 – SALİH BEDİRHAN BEY. 3 – NUH EFENDİ. 4 – ŞERAFETTİN BEY. 5 – MAZHAR NURULLAH BEY.
(Rumeli’ye seyahat şahaneye ait resimlerimizden)
İSTANBULDA SARAY HUMAYUN ÖNÜNDE İSTİKBAL ŞAHANE.
( Rumeli’ye seyahat şahane münasebetiyle )
SELANİK LİMANINDA MAİYETİ ŞAHANEYİ HAMİL BULUNAN GÜL CEMAL VAPURU
CUMA TATİLİ
Bütün İslam erbabı ticaretine!
Samsun: idadisi muallimlerinden
Hüsnü Ruhi
İNEBAHTI MUHAREBEYİ BAHRİYESİ
(geçen nüshadan mabed)
MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ UŞAK ŞUBESİ HEYETİ
1 – REİS TÜCCARDAN HELVACIZADE LÜTFÜ EFENDİ. 2 – REİS SANİ YÜZBAŞI ŞEFİK. 3 – VEZNEDAR HACI MEHMED EFENDİ. 4 – KATİP MUSTAFA EFENDİ. 5 – AZA HACI MEHMET EFENDİ.
Üskup – kalkandelen caddesi üzerinde HÜSEYİN PAŞA camii şerifi.
YAKOVADA – PERVERİN YOLUNDAKİ ŞİRVAN KÖPRÜSÜ.
KOSOVA SAHRASINDA UMUMİ BİR MANZARA
(zatı hazret hilafetpenahinin Rumeliye teşrif hümayunları münasebetiyle)
GÜLERMİSİN AĞLAR MISINIZ?
Safvet
Sayfa: 1650
İKİ SÖZ
TOKYODA MERASİM MAHSUSAYI DiNİYE
PREVEZE ŞEHRİNİN LİMANDAN GÖRÜNÜŞÜ.
ARNAVUTLUĞUN CENUP KAPISI: PREVEZE İÇ KALESİNİN KAPISI.
Sayfa: 1660
ON ÜÇÜNCÜ FASIL
İhtiyat sevk elçisi
ORTA KÖRFEZİNDE: KARAKONİÇE CİVARINDA KARAGÖL HARABESİ
ESKİ PREVEZE HARABELERİNDEN NİKOPOLİS MABEDİ.