DONANMA MECMUASI 11 / Ocak.1911

DONANMA MECMUASI 11  –  Ocak.1911

SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN ÜÇ YÜZ LİRA İATASIYLA İBRAZI CEMİYET VATANPERVERANE EYLEYEN SAROZ EŞRAFINDAN BELEDİYE REİSİ AKİL BEY EFENDİ HAZRETLERİ.

<matbaayı Hayriye > ve şürekası

SİYASETTEN HİSSEYİ İSTİFADE

<<Fi l hakika kuvveyi bahriyemizin tezyidine

 tehalük gösteriyoruz.  Fakat bunun bir maksat

 tecavüzkâraneye matuf olduğunu kim iddia

 edebilir?  Her devlet asayiş ve intizam dâhiliyesini

 muhafaza vazifesiyle mükelleftir.>>

(Kenneth Erenthal – son nutkundan.)

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI HAMİYET EYLEYEN

GAZİ EVRENOS BEY SÜLALESİNDEN VE SELANİK EŞRAFINDAN SELİM SIRRI PAŞA.

Sayfa: 962 – 965

VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR

     Şu kaziyeyi hakimanenin öteden beri Müslümanlar nazarında ne gibi bir hisi ihtiramla kabul edildiğini düşünecek olur isek bu gün bütün ehli İslami bir vazife, hem büyücek bir vazife karşısında görmekliğimiz icap eder.  Şu muhitinde yaşadığımız, havasını teneffüs ettiğimiz, vatan muazzezimizin aliyi el bed evlat ve ahfadımıza değil, bugün bile kendimize mal olabilmesi, vatan olabilmesi ancak her zerre pakına uzatılmak istenilen ve uzatılan meşum ellerin kesilmesiyle, menhus bileklerin kırılmasıyla, hakimiyeti milliyemizin idaresiyle mümkün olabileceğini anlamamak, anlayamamak, anlamazdan gelmek kadar bir cehil tasvir olunamaz.

Beyazıt ders alimlerinden

Ermenekli

M. Safvet

Sayfa: 966 – 968

KAMI EDEBİ

ESİN

Melihacığımın ruhuna

Sayfa: 969

BİR MERSİYE

Yahut

KANLI  EL

Mitat Cemal

Sayfa: 970 – 971 – 972

TARİH EDEBİYAT MUKADDEMESİ

Ferit Vecdi

Sayfa: 973 – 975

<<Nejat Ekrem>>in neşri münasebetiyle:

SON MÜLAKAT

     Babamın ahiren sahneyi intişara çıkan son eseri beni <<Nejat ağabeyime>> ait şu ufacık hatırayı ihya için icaleyi kaleme sevk etti.  Zavallı kardeşimin ne derecelerde meftun maâline gibi hasâile malik bulunduğunu, onun ziyaının ailesi ve vatanı için ne demek olduğunu şüphesiz <<Nejat Ekrem>> henüz bilmeyenlere öğretecektir.  Benim maksadım kitapta yer bulmamış ve sırf benimle Nejat’a ait bir vakayı hafreyi nisyana gömülmekten kurtarmaktır. . .

Ercüment Ekrem

Sayfa: 976 – 977

BİR MÜLAHAZAYI EDEBİYYE

Kısa bir tetebbu    

Eski. . .  Yeni. . . bu münakaşa ne kadar eskidir.  Senelere değil asırlara peyveste olur.  İnsanlar, düşünebildikleri zamandan beri eskisini tariz etmiştir.   Tabiidir ki edebiyatta bir hükümden istisna edilemez.  Her kavim müruru zaman ile iktisab edeceği tekemmül fikriyeyi, tahassüs fıtriyi edebiyatta icra edeceği bir tebdil ile ikmal eyler.  Bizde öyle olduk.  Eğer merci olabilecek bir tarihi edebiyatımız olsaydı, bu hükmü musaddak nice deliller bulurduk.  Ne kadar acınacak bir nakisedir ki  tarih edebiyatımızı bile ecanipten öğrenmek mecburiyetinde bulunuyoruz. 

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN

GAZİ EVRENOS SÜLALESİNDEN ABDULRAHMAN BEY ZADE OSMAN ALİ BEY.

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN

GAZİ EVRENOS BEY AHFADINDAN YUSUF BEY ZADE ALİ SAFDER BEY.

 

Hüseyin Kazım

Sayfa: 978 – 982

AKVÂMI ŞARKİYEDE İNTİBA

1

ÇİN

     Şimdiye kadar bilhassa nazarlarını pek memdûd bir mahiyet dahilinden harice infaz edemeyen memleketimizde Çin’den;  o kadim ve pür anane memleketten bahis olundukça hatıra ancak bin bir gece efsanelerinde okunan bir iklim füsûn ve hayal tebadir eder.  İçimizden bazıları Çinlileri hala adem eti yemekle taayyüş eden yam yam vahşileri diye tasvir eylerken, diğerlerimiz onların adet ve itiyadat kadimesini uzak, hayali ve mukaddes bir memleketin ananat şebeh – esatiri telakki ederdi.  Filhakika pek eski ve metin bir medeniyete malik olmakla beraber, iki üç bin seneden beri dedelerinin kurdukları binayı medeniyeti iki kademe daha yükseltmek zahmetine girmek istemeyen Çinliler Kutsi ve semavi ad ettikleri memleketlerinin kapılarını Avrupa medeniyetine karşı gelerek kapatmış oldukları cihetle bu tecahülü biraz tabii görmek lazım gelirdi. 

SEVGİLİ DONANMAMIZ İANE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN

BANKER KAPANCI MEHMET EFENDİ – SELANİK

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN GAZİ EVRENOS BEY AHFADINDAN MERHUM HAYRİ BEY ZADE MEHMET EMİN BEY – SELANİK

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN GAZİ EVRENOS BEY SÜLALESİNDEN MERHUM İSKENDER PAŞA ZADE ABDULRAHMAN BEY – SELANİK

GÖZTEPE

Lami

Sayfa: 983 – 989

Mübahis iktisadiye

DENİZ TİCARETİ

Sanayi nakliye, buhar kuvveti, buhar gemileri

     Sanayi nakliyenin son asırlardaki terakkiyatı hakkında bir fikir edinmek için vesaiti nakliyeyi teşkil eden anâsırı bütün kademe ve mutahirin gibi dört kısma ayırmak icap eder:  Hamule,  mahmul, mahrek, muhrik, bazen olur ki, bu anasırdan beri ve diğeri tedahül eder, mesela, bir bisiklet için hamule ile mahrek bisiklete binen insanla o insanın kuvvetidir.  Sonra yolda yürüyen bir adamın nefsinde hamule, mahmul ve mahrek içtima etmiştir.

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN GAZİ EVRENOS BEY AHFADINDAN MERHUM İSKENDER PAŞA ZADE YUSUF SABRİ BEY – SELANİK

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İANESİNE DEFATEN YÜZ LİRA İATA EDEREK İBRAZI SEMAHAT EYLEYEN SELANİK ŞUBESİ AZASINDAN VE TİCARAN MUTEBERANDAN GANİ MELİH EFENDİ.

Mustafa Suphi

Sayfa: 990 – 993

Kamu tarihi

TARİHİMİZİN UNUTULMUŞ SAHİFELERİNDEN:

KIBRIS CEZİRESİNİN FETHİNDE DONANMANIN HİZMETİ

     İkinci Sultan Selim pederinin tahtına çıktığı esnada en büyük, en kuvvetli emellerinden birini de Kıbrıs cezireyi cesimesinin fethini teşkil ediyordu. 

     Venediklilerin tahtı hâkimiyetinde olan bu mühim ada Mısır ile İstanbul beynindeki tariki bahriyenin mevki vasatisini işgal ettiğinden ve devleti âliye sahiline hakim bir noktada bulunduğundan başka sahiplerinin denizler üzerinde en kuvvetli ve devleti âliyenin en büyük düşmanı olması ehemmiyetini kat kat ziyadeleştirmişti.  O derecede ki:  Rodos’tan Sultan Süleyman’ın himmet takat berandazanesiyle Sen Jan şövalyeleri çıkarılmış ise de cenubi arşıpelin emniyeti ve Mısır der saadet muvaredat bahriyesinin selameti katiyen temin olunmuş sayılamazdı.  Venedik hükümetinin bütün muhacemat siyasiye ve askeriyesi Osmanlılar aleyhine masraf olup arada cenk ve cedalesiz pek az seneler geçer, bu edvar harpte Kıbrıs ceziresi bittabi Anadolu, Suriye ve Mısırın sineyi müşterekine saplanmış bir kanlı hançer tesirini gösterirdi.  Venedik’in satvet Osmaniye önünde eğildiği ve haraç verdiği sükûneti muvakkati zahireye devrelerinden ise Kıbrıs ceziresinin revhatı Osmanlılara musallat olmak için başka bir kisveye girmeyi itiyat eylemişti.  Her milletten Osmanlı, İslam düşmanı korsan gemileri, yahut meçhul korsan hüviyetini takınmış meşhur zevata mahsus sefain harbiye için burası en münasip, en emin bir melce, bir hırsız yatağı oluyordu.  Gerek emval emiriye, gerek emval umumiye maliyemizi hamilen Mısır, Suriye arasında seyir ve sefer eden Osmanlı tüccar sefaini, hatta tek ve zayıf görünen ufak tefek Beylik teknelerimiz daima bu korsanların gasp ve garatına, zabitan, efrat, yolcular bilâ istişa esaret ve hakaretine uğramakta idiler.  Venedik’le barışık olduğumuz zamanlarda devam eden bu vakayı hükümet Osmaniye’nin nazar şiddetini celp ederek kendilerine müracaat olunduğu zaman beyan ettikleri mazeret <<sefain mütecavizenin milliyeti meçhul bir takım korsan tekneleri ve hususiyle ekseriya Girit sularından gelen Malta ve Massına korsanları olup kendilerinin vakadan asla haberdar olmadıkları

Sayfa: 994

Ve bir daha sularında bu gibi ahval müteessefenin vukuuna memanete çalışacakları. . >> zemininde bir kaçamak, bir Sakale gülmekten ibaret kalıyordu. 

     Bu ahval merkez saltanatın içinde yuvarlandığı umur muazzama ve maşuşe sebebi ile rical merkeziyenin nazarı dikkatini o derece işgal etmese bile mesele yeni padişahın fikrince böyle düşünülmüyordu.  Sultan Selim sani şehzadeliğinde Kütahya valiliğini idare eylemekte oldukları için bu sahilde ve bu sularda temadi eden cinayet ve tecavüzat hiristiyaniyeyi

MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ SELANİK ŞUBEYİ MERKEZİYESİ REİSİ DEFTERDARI VİLAYET FAZIL BEY EFENDİ.

Pek âlâ biliyorlardı ve çok defalar İslamlardan zapt olunan sefain ticariyeyi, esrayı Kıbrıslılardan talep ettikleri halde ancak salif el zikr cevap mazeret kâra nail olabilmişlerdi. 

     Sultan muazzamanın umur ve guvaili içinde bu vakayı biraz fikrinden devir etmiş olan padişaha yeni bir hadiseyi tecavüzkârane eski hisi gazap ve intikamı iade etti.  Venedik hükümetiyle sulh ve musafat müstekar olduğu halde Kıbrıslılar yahut Kıbrıs hâkimiyetinin himayeti altında bulunan

Sayfa: 995

Korsanlar tarafından o sularda Mısır defterdarının rakip bulunduğu Osmanlı sefinesi zapt edilmiş idi!

     Koca vezir Sokullu Mehmet paşa bazı mütalaat siyasiye dolayısıyla bu kadarcık bir hadise için Venedik hükümetiyle harbe kadar varılmaması fikrinde olmakla beraber Sultan Selim büyük bir feveran hiddetle Kıbrıs ceziresinin bu defa bu eşkıyayı bahriye, adayı daima elinden nazane firar vermiş ve Şeyh el selâm Ebu el Suud efendiden fetvasını dahi almıştı.

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ DİYARBAKIR ŞUBE MERKEZİYESİ HEYETİ 1 – REİS MAHKEMEYİ İSTİNAF MÜDDÜUMUMİSİ ALİ ULVİ BEY  2 – AZA EŞRAFTAN ARİF BEY  3 – İCRA MEMURU ÖMER ALİ BEY.

     Kıbrıs seferi bu veçhile tahkik edince memalik Osmaniye’nin münasip iskelelerine sevk olunacak ordu için pek kaliteli zahire ve levazım saire yığılmış idi;  tersanede vesair muvakada dahi mevsimi şitada kemali faaliyetle çalışılarak lazım gelen sefain harbiye ve nakliye inşa edilmiş, mühimmat harbiye de bir gûne noksaniyet bulunmamasına sırf himmet olunmuştu. 

Sayfa: 996

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ LANGATA ŞUBESİ REİSİ  KAYMAKAM RIZA ECVET BEY.

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ LANGAZA ŞUBESİ AZASINDAN MÜFTÜ İSMAİL HAKKI EFENDİ.

Sayfa: 997 – 998

 SEVGİLİ DONANMAMIZ İÇİN İHRAZ HAMİYET MASUMANE EYLEYEN MEKTEPLİ KADRİ BEY – DİYARBAKIR

 MUAVENETİ MİLLİYE LANGAZA ŞUBESİ AZASINDAN VE FAHRİ SANDIK EMİNİ HAFIZ İBRAHİM EFENDİ.

 AYD SAYİD ASHİ DE İANEYİ MİLLİYEYE ON BİR BİN SEKİZYÜZ KIRK YEDİ KURUŞ CEMİNE SEBEP MÜSTAKİL OLAN MİNİ MİNİ MEKTEPLİLER.

 AYD EZHİDE VE MUHTELİF MEVAKADE MÜZAYEDEYE KONULAN KAHVE FİNCANLARININ ESMANINI ON BİN YÜZ YİRMİ DÖRT KURUŞ OTUZ PARAYA İBLAYA ÇALIŞAN GAYRETLİ DİYARBAKIR ESNAFLARI.

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ YENİCE VARDAR ŞUBESİ REİS EVVELİ TÜCCARDAN MAHMUT HAKKI EFENDİ.

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ YENİCE VARDAR ŞUBESİ AZASINDAN HAFIZ HASAN EFENDİ.

 MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ YENİCE VARDAR ŞUBESİ KATİP VE VEZNEDARI HAFIZ EFENDİ.

MUAVENETİ MİLLİYE CEMİYETİ YENİCE VARDAR ŞUBESİ AZASINDAN AHMET RİFAT EFENDİ.

Sayfa: 999 – 1008

ADABI HARP

İtiyâdât kadime ve müteahhireye bir nazar.

     Adabı harp, muhâsıminin yekdiğerine karşı muâmelat ve harekâtını tanzim eden bir kanun nameyi medeniyet veya bir mecmui kuvvet ve adettir ki henüz bu mecelleyi medeniyetin kısmı azamı yazılmamıştır.  Bundan bir asır evveline kadar bir muhasara ordusunun kumandanı mevkii mahsuri yağma etmek için maiyetindeki askere müsaade eder, hatta askerini açıktan açığa yağmacılık ile bir an evvel muhasarayı neticelendirmeye çalışırdı.  Gerçi henüz bu usul tamamen bertaraf edilememiş, hatta düşman mahsurun ileride teslim olduğu zaman erzak ve saireden mahrum bırakılacağı taraf muhasırın makamı tahditte ihtariyet, yani zamanımızda da görülmüş ise de her halde bugün hiçbir devlet ordusu muhasımin <<mütemeddine>> ye karşı böyle bir usul gasp ve garat tatbik etmemektedir.  Bugün mahsur bir kalenin na ümit ve fakat kahraman müdafaalarını o kalenin hayn tesliminde kılıçtan geçirmek na merdane bir hareket ad olunduğu halde, faraza meşhur Gustavos Adolmus’un zamanında vatandaşlarını müdafaada fevkalade ihraz nam etmiş cesur birçok İrlandalılar bilahare katledilmişlerdi.  Bu vakayı hikâye eden muzaffer general eday hak zemininde şu mütalaayı dermeyan ediyor.  <<bu birkaç İrlandalı kalenin müdafaasında o kadar gayret ibraz etmişlerdi ki eğer her tarafından böyle mukavemet harikuladeye maruz kalsa bile muzafferiyet imkânsız idi. mamafih bu kalenin akıbet tarafımızdan zaptı tabii olduğu cihetle bu cesur İrlandalılar fevkalade besalet ve gayretleri bizim askerimizden birçoğunu lüzumsuz yere telef etmiştir.  İşte bunun için onlar da teslim olduktan sonra kılıçtan geçirilmek hazasına layık görüldüler.>>  şu muhakeme zamanımızda ne kadar bi mana ad olunur!  Filhakika asrımızda <<adabı harp>> mazâhir inkılâp olmuş ve bu inkılâp, daha medeni ve insaniyetkarane bir surette icrası gibi bir tekâmül mesut teşkil etmiştir.  Kurûn-ı vustâ’da mağlup asilzadeğan esir sıfatıyla muhafaza edilir ve nihayetinde bir fidyeyi necat mukabilinde serbest bırakılırdı.  Hâlbuki adi efrat muharebeden bu gibi bir istifade mamûl olmadığı cihetle, bunlar birahimane katli ve itlaf olunurlardı.  Gariptir ki dereceyi temeddün noktayı nazarından daha geride olan kurûn-ı evvelde ise esircilik umumen icra edilir bir sanat olduğu cihetle, harpte mağlup edilenler katli ve itlaf edilmez, belki köle gibi çalıştırılmak için

Sayfa: 1009

esir edilirdi.  Binaen aleyh esir ticaretinin fesih ve mani edilmesi, medeniyete doğru bir hatvayı terakki olmakla beraber, bidayet emirde müthiş bir hün-rizliğe sebep olmasıydı.

     Ne olursa olsun, harp her halde ilim, haşyet âver bir şeydir.  Bilfiil sahayı harpte bulunmamış olanlar bu hususta başka bir fikirde bulunabilirler.  Gerçi bu gün vesait harbiye de hoş bir hal almasa da usul harp ihtisasatı medeniyyeden pek de eskisi kadar mara değildir.  Harpte temayülat asriye bilüzum sevk-i dimağa meydan vermemek olduğu gibi, hasım mağlup ve esire şevkat ve itinayı misafir göstermek ve bunların ihtiyacat ve istirahatlarını temin etmektir.  Gerçi süngü fırtınalarının, mermi sağanaklarının en hararetli zamanlarını müteakip bazen bi lüzum surette kan dökülürse de asap yine itidal kesp edince bu hal devam etmez.  Aynı zamanda gayrı muhariplere iras zarar etmemeğe, mecruhlara müştereken ibzali muavenete, bahusus çapulculuğun asla vuku bulmamasına dikkat edilir.

     Ahmet Vahit

Sayfa: 1010 – 1012

FENNİ BAHİSLER

Zırhlı sefain harbiyenin keyfiyet zuhuru terakkisi

     Kırım muharebesinden beri cereyan eden yarım asır zarfında ulûm ve fünûn pek vasi hatvelerle ilerlemiş ve bu Türkiyat azime de her şeyden ziyade fen mimariyi bahri şayan hayret bir şekil almıştır. 

     Sivastopol bombardımana iştirak eden ve o zamanın saf harp sefaini olan kalyonların devirlerine makine vazı olunmuş ve topları da tezyit edilmiş ise de, bu gemilerin iki asır evvel ıslah olunup meydana konulan gemilerden bir farkı yoktu, hamil oldukları toplara gelince o asrın bidayetinde az ıslah olunmuş olan toplardı.

 AĞIR TOPLARIYLA RUSLARIN ÜSTÜNE DEHŞETLİ BİR ATEŞ YAĞDIRDIKLARI ESNADA.

     1175 mahreminde Sinop limanında firkateynlerden mürekkep bir filomuz demir üstünde yatmakta iken faik bir Rus filosu tarafından duçarı hücum olmuştu.  Bu muharebede Ruslar toplarıyla sefaine karşı ilk defa olarak hambere endaht etmişler ve bizim gemilerde hambere olması firar eden bir küçük vapur müstesna olmak üzere donanmanın Rusların ateşiyle pek az bir zaman zarfında yanıp felaketzede olmasını intaç etmişti.

Sayfa: 1013

     Ertesi sene Sivastopol bombardımanında İngiliz sefain harbiye sinden bazıları da Rus hamberelerinden fena halde zarar dide olduklarından bazı vesait takfisiye olmaksızın hambere endaht eden toplarla mechuz sahil bataryalarına muvaffakiyetle hücum etmek mümkün olmadığı tezahür etmişti.  Bunun üzerine Fransızlar lad ve istasyon, lâtunyan ve la lav enamlarında üç sabih batarya ihzar etmişlerdir. 170 kadem tül 43 kadem arzında ve 2500 mayi mahreç tonajında ve 200 beygir kuvvetinde olan makineleriyle 5 mil süratle seyir etmekte olan bu bataryalar omurgaları olmayıp kaideleri düz olduğundan istimale pek elverişli değillerdi.  Her yerleri on altı adet altmış sekiz kundak topla mücehhez olup bu toplar yirmi pus sahanında ağaç üzerine mevzi dört pusluk demir levhalarla tahtı muhafazaya alınmış ve dümenci için de mermi nüfuzuna mukavim demirden bir melce yapılmıştı ki şimdiki kaptan kulesi bundan neşet etmiştir. 

 İLK DEFA OLARAK DENİZE ÇIKAN FRANSANIN <<GULUVAR>> ZIRHLISI.

     1855 senesi teşrin evvelinin 17 sinde Kiel burnu bombardımanına iştirak eden bu üç Fransız bataryası büyük istihkâmdan 800 yarda bir mesafede demirleyip ağır toplarıyla Rusların üstüne dehşetli bir ateş yağdırdıkları esnada Rusların kale ve hambereleri onlara kati bir tesir iras edememişti.  Üç sefineden her birine altmış veya yetmiş kadar mermi isabet etmiş ise de 1 ile 1 ½ pus kadar derinlikte bir yaradan başka bir zarar olmamıştı.  Başlıca hasar lombardan içeri giren mermilerin darbıyla etrafa saçılan ağaç parçalarından ileri gelmiştir.  Fransız başkumandanı amiral <<Bruvan>> imparatora yazdığı layihasında <<bu alet harbiyeden çok şey umulur>> diye tastir etmişti. 

     İşte bu tecrübenin neticesinde inşaatı bahriye inkılâba uğramış ve zırhlı sefine

Sayfa: 1014

harbiyenin icat veya bu keşfi <<galleylerinden birine pirinç levha kaplamış olan ilk defa olarak>>  mevkii tecrübeye vazı etmek şerefi Fransa’ya kalmıştır.

     Fransa 1860 senesi baharında birinci defa olmak üzere Gulluver zırhlı firkateynini denize çıkararak tekrar iradeyi tarik eyledi.  Geminin palanlarını ihzar eden mühendis masarifi inşaiyesini talep ederken – bu gemi eski gemilerden mürekkep donanma denizinin içine koyun sürüsü arasına giren bir aslan gibi nüzul olacaktır – demişti.  Guluver ahşap idi, su hattından altı kadem aşağısına kadar 4,5 pus sihanında demirle kaplanmıştı.  250 kadem tul, 55 kadem arzında ve 5000 mayi mahreç tonu cesametinde müsademe başlı olup 13,5 mil kadar bir süratle hareket edebilirdi.

 İNGİLTERENİN İLK ZIRHLI SEFİNESİ <<WARRİOR>> TARİH 1681

Bu sefine Fransa’nın en seri kalyonlarından <<el cezire>> nin refakatinde olduğu halde bir silsileyi tahcirbiyeye tabi tutulmuş ve neticede Guluverin denizci bir gemi olduğu tebeyyün etmiştir.

     Guluver’den sonra 1861 de İngilizlerin inşa ettikleri Warrior ile Black Pernes zırhlı firkateynleri 380 kadem tulünde ve 9100 mayi mahreç tonajında olmakla Guluver’den daha büyük ve bordosunun üçte bir kısmını muhafaza eden zırhı 4,5 pus sahnında ve sürati 15 mil idi.  Her tarafı siyaha boyanmış olan bu gemilerin eski ahşap firkateynlerden görünüşte bir farkları yoktu.  Otuz iki adet 68 fundluk topu hamil idiler.   Bundan sonra gelen beş senenin içinde

Sayfa: 1015

bir takım zırhlı gemiler, ikmal edilmişti bunlardan bazıları <<Warrior>> zırhlısından küçük ve bazıları büyük olmak üzere ahendan inşa olunmuşlar, bir takımları da evvelce kalyon olmak üzere inşalarına ibtidar olunmuş iken fazla aksamı kesilerek zırhlı firkateyne tahvil olunmuşlardır.  Bu gemilerin teçhizat harbiyesi eski gemilerde olduğu gibi top ambarında idi.  şayanı zikir olarak mühim bir tebdil eski kaval topların şişhaneli toplara mübadil olması ve yeni topların sıklet ve hacimlerinin his olunur derecede artmış olması idi.  gemiler 68 fundluk topların yerine 7 pus ve 6 ½ tonluk toplarla teslih edilmişlerdi ki bu toplar 115 librelik cesim mermi endaht ederlerdi. 

     Bahri muharebelerde mahmuzun ne derecelerde mahûf bir aleti harp olduğu 20 Temmuz 1866 da vuku bulan muharebede Avusturya’nın amiral gemisi Ferdinant Maküs’ün İtalyacın Roda İtalya namlı zırhlı firkateynini; 1875 Eylülün birinde İrlanda kanalında Ayrındık’ın Wangard zırhlısını 1893 de Camperdawn’ın Viktoria’yı gark etmesiyle tezahür etmiş ve bu sonraki gemi müsademenin vukuunu müteakip on dakika zarfında gark olmuştur.

 MARRİMACK İLE MONİTOR’UN MUHAREBESİ.

     Şişhane topların bidayet zuhuru donanma tarihinde mühim bir tebdil husule getirmiş ve bu da şüphesiz zırhın zuhurundan neşet etmişti.  Çünkü kaval toplarla atılan yuvarlak mermilerle yeni kabul edilen zırh levhaları delmek mümkün değildi.  Tecrübeler der-akab, katre az olmakla beraber ağır ve tûlânî şekildeki mermileri meydana çıkardı ki bu mermiler sefainin zırh kaplanmasıyla gemilere verilen kuvveyi tahaffuziye ye muvaffakıyetle icrayı tesir ediyordu.  Fakat tûlânî mermilerde topun femden ayrıldığı zaman gayri müsavi tazyik hava tesiratiyle tepe taklak olmak için bir istidadı vardı.  Bu istidadı izale ve merminin vaziyet ve istikamet asliyesini muhafaza

Sayfa: 1016

etmek için mermiyi mihver tülanisi etrafında devir ettirmek lazımdı.  Bu da yivlerin ianesiyle mümkün olmuştu.  Şişhaneli topların şu suretle ber lüzum sırasına geçerek kabulünün tekrar ettiği 1864 senesinde zırh ile top arasında bir mücadeleyi azime başlamıştı ki o vakitten beri olanca şiddetiyle devam etmektedir. 

     CEMAHİR MÜTTEFİKİYE AMERİKA’da 1860 da zuhur eden muharebeyi dahiliyede zırhlı sefain harbiye arasında ilk hareket harbiyeyi bahriye olmak üzere 1862 senesi martının dokuzuncu günü <<Hampton Roads>> da vukua gelen muharebenin neticesi çok geçmeden sefineyi harbiye imalinin sistemini galeyan tebdile uğratmıştır. 

     Federaller Norfolk şehrini tersanesiyle beraber tahliye ettikleri zaman henüz tamir edilmekte olan 60 toplu Merrimack namındaki büyük bir firkateyni Confiderate’lerin

 DEVASTETİON TARİHİ TENZİLİ 1872

eline düşmemek için tutuşturmuşlardı.  Bu gemi her nasılsa kısmen muhterik olarak asıl lüzumlu olan kısmı hasardan masun olduğu halde Confederate’lerin eline geçmişti.  Bahren kuvvetsiz oldukları için endişe nak olan ve Avrupa’da zırhlı gemiler inşa edilmekte olmasını nazarı ehemmiyete alan Confederate ümerası şimal donanmasının müteaddit ahşap gemilerine muvaffakiyetle mukavemet edebilecek bir zırhlı sefine inşasını temsim etmişler ve mutesaf oldukları gayret ve malumat sahifesiyle hemen işe başlamışlardı.  Marrimack’ın su hattından yukarısı kat olunarak üstüne su madenden iki kadem aşağı ve yedi kadem irtifada

Sayfa: 1017

olmak üzere kami kazimet (*) inşa edilmiş;  35 derecelik bir zaviyede şivli olan tarafını yirmi pus sihanında çamdan yapılmış, üstüne dört pusluk meşe ve bunun üzerine de zırh makamına demir yivli rayları kaplanarak muhafazası temin edilmiştir.  Kazmetin her iki nihayetlerine mevzu 100 fundalık birer topta dâhil olduğu halde 10 kıta topu hamil idi.  Marrimack bu suretle teçhiz olunarak Cumberland ve Congress isminde iki yelkenli firkateyn ile sitimle müteharrik üç firkateynden ibaret olan Federallerin muhasara donanmasına hücum etmek üzere 8 Martta denize çıkmıştı ki zikir olunan üç sitimli firkateyn her nasılsa zamanında yetişip harbe iştirak edememişlerdi. 

 İNGİLTERENİN ALAMANDA BATARYALI ALEXANDRA ZIRHLISI TARİH TENZİLİ 1875

Cumberland musademe ile gark olan Congress Marrimack’ın hamberelerinden iştial ederek teslime mecbur oldu.

     Marrimack ertesi sabah bi tekrar mütebaki gemilere hücum etmek üzere meydan ve gaye çıkmış  ise de kendinden daha küçük olmakla beraber daha kuvvetli bir muhasıma tesadüf etmişti.  Bu muhasım kaptan John Ericsson tarafından tersim ve inşa edilmiş olan meşhur USS Munitor idi.  bu sefine 210 kadem tülunda ve sudan yalnız iki kadem dışarıda idi.  güverte ve bordosu zırh kaplı ve hamil olduğu iki kıta 150 fundluk Dalgran topu sefinenin vasatında ve sekiz pusluk perçinli demir levhalarla mahfuz ve sitimlemüteharrik tek taret dahiline vazıh edilmiş, güvertede baca zırhlı

(*) her tarafı zırh ile mahfuz bataryaya kazamat deniyor.

Sayfa: 1018

dümen kamarası ile taretinden başka hedefi olmayan sefineyi mezbure, hamil olduğu cesim toplarıyla hasmının kazamete hasaratı azime ika eylediği halde Marrimack’ın topları taretine nüfuz etmemişti. 

     Muharebe çok imtidat etmeyerek tarafeynden birinin çekilmesinden muahharen nazarı dikkat celp eden taret veya bordo ateşinden kiğısının mercih olacağı meselesinin neticesi meşkûk kalmıştı.  Bu günkü dreadnought’larla ehemmiyetsiz görünen 1862 tarihinin küçük Monitor’u arasında pek büyük bir münasebet vardır.  İki sefinenin arasındaki irtibat ve haleyi evlada görülemezse de şimdiki sefain harbiyenin cesim toplarının tabi olunduğu berbatlar 1862 Martında layıkıyla tecrübesi icra edilemeyen Ericsson’un gemisindeki taretin kemale ermesidir. 

     Muharebe havadisi İngiltere’ye vürut ettiği zaman büyük tesiri mucip olmuş ve donanmanın taretli sefaine tahviline kıyam olunmuştur.  Royal Severin namında uskurlu bir üç ambarlı kesilip zırh kaplanarak her birerlerinde ikişer adet 9 tonluk top mevzii dört taret uydurulmuş ise de teknesi bu fazla sıkleti taşımak üzere tertip edilmediğinden istimalinde müşkülata tesadüf edilmişti. 

     Royal Severin’i müteakip küçük kıtada çifte taretli sahil müdafaa gemileri inşa olunmuş 1870 de Mutaric ve Kaptan namında iki büyük taretli sefine ikmal edilip denize çıkarılmıştı.  İki geminin beyndeki başlıca fark Mutaric’in su hattından irtifayı on dört kademden fazla olduğu halde Kaptanın altı kademden ibaret idi. 

     Mutaric birçok seneler güzel hizmetler etmiş fakat Kaptan 1870 senesi Eylülün altıncı gecesi dehşetli bir borada devrilmişti.  Mutaric aynı boranın içinde bulunduğu halde hiçbir zarara uğramamıştı. 

     1872 de Devastation, Zanderer ve dreadnought namlarında üç taretli gemiler daha inşa olunmuştur. 

     Velhasıl Marrimack’la Monitor’un muharebesinden beri sefin harbiyenin tarz inşasında pek çok teceddüdat ve tebdilat görülmüş ise de evvelce zikir olunduğu veçhile zırh ile top arasında devam ede gelen mücadele bir an bile inkitaya uğramamıştır. On iki pusluk bir topla 3000 yarda bir mesafeden endaht edilecek zırh delen hamberenin darbına mukavemet edecek zırhı hali hazırdaki sefain harbiyenin taşıması mümkün değildir.  El yevm muzafferiyetin toplarda olduğu zan olunursa da bu davanın sürati katiyede faslı ileride vuku bulacak muharebat bahriyeye tealik olunmaktadır. 

H. Hüsnü

Sayfa: 1019

     Muhterem abonelerimize,

     Gelecek nüsha ile donanma mecmuası bir senelik hayat neşriyesini itmam ediyor.  Mecmuamız muhterem halkımızın muzahir emin ve itimadı olan donanmayı Osmanî muaveneti milliye cemiyetine ezelet nispetle müftehir olduğu gibi bu cemiyetin haiz olduğu tevcih nispetinde rağbet ammeye nailiyetinden de ümit vardır.  Geçen sene anvana olan zevat muhteremeden henüz bedellerini göndermeyenlerden kati hesabat için bir an evvel irsalini rica eder vatanperveranın da izharı hamiyetle, istifadenin tevhidi gibi bir faydayı muhammeyi temin eden mecmuamız üzerine inzar dikkatlerini celb eyleriz.

Sayfa: 1020 – 1024

SEVGİLİ DONANMAMIZIN ALAYI ŞAN VE ŞEVKATİ İÇİN OSMANLILIK CEMİYETİNE İSTİNADEN AÇILAN İANEYİ MİLLİYE YE CEMİYETİMİZİN BİDAYET TESİSİ OLAN Fİ 6,TEMMUZ.1325 TARİHİNDEN İTİBAREN CEMİYETPERVERAN AHALİMİZ TARAFINDAN İHDA EDİLEN MEBLAĞI NATIK LİSTEDEN:  (mabat)

Sayfa: 1025 – 1047

Donanmayı Osmanî muaveneti milliye cemiyeti merkez umumisinin bidayet tesisinden 31.kânunuevvel.1326 ya

makbuzat

Tarihine kadar geçen müddette iktisap ettiği hal malisini mübin tanzim kılınan halisedir

medfûât

 Sayfa: 1048 – 1055

S O N

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.